Psikoterapi, kişiye özel bir süreçtir. Her bireyin ihtiyaçları ve problemleri farklı olduğu için, terapiye başvurmadan önce doğru terapist ve uygun terapi türünü seçmek önemlidir. Psikoterapiye başvurmak için herhangi bir özel tanıyla gitmeniz gerekmez. Kendinizi iyi hissetmediğinizi, duygularınızı kontrol etmekte zorlandığınızı, stresli olduğunuzu veya ilişkilerinizde problemler yaşadığınızı düşünüyorsanız bir terapistle görüşebilirsiniz. Bu bir keşif sürecidir. Bu süreçte, terapistle kurduğunuz güvenli ve gizli bir ilişki içerisinde; duygularınızı, düşüncelerinizi, davranışlarınızı ve bunların kökenlerini keşfeder, kendiniz ve çevrenizle ilgili içgörü kazanırsınız.
Psikoterapiye Başlamadan Önce Bilinmesi Faydalı Olabilecek Bilgiler
- Terapide Paradan Bahsetmek Ayıp Değildir: Terapi Sürecinin Devamlılığı İçin Açık İletişim Önemlidir. Terapide paradan bahsetmek çoğu kişi için zor ve rahatsız edici bir konu olarak algılanabilir. Bazen finansal zorluklar terapiyi sürdürmeyi zorlaştırabilir. Ücreti karşılamakta zorlandığınız veya ani bir gelir kaybı yaşadığınız durumlarda terapistinizle bu durumu paylaşabilirsiniz. Terapinin bitirilmesi yerine, ortak çözümler bulmak her zaman daha faydalıdır.
- Terapide Her Zaman Mutlu Hissetmeniz Gerekmez: İyileşme Yolunda Olmak Sancılı Olabilir. Terapiye başlayan birçok kişi, her seansın sonrasında mutluve iyimser hissetmeyi bekleyebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, terapi bir iyileşme sürecidir ve bu süreç her zaman kolay ve keyifli olmayabilir. Bazı seanslar zorlayıcı ve üzücü olabilir. Zorlayıcı seansların birçok farklı sebebi olabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:
• Geçmişteki travmatik deneyimleri yeniden gözden geçirmek: Zor ve travmatikdeneyimler hakkında konuşmak, duygusal açıdan çok zorlayıcı olabilir.
• Bastırılmış duygularla yüzleşmek: Bastırılmış duygularla yüzleşmek, kaygı, öfke ve üzüntü gibi yoğun duygulara yol açabilir.
• Değişimin zorluğu: Terapi, kişinin düşünme, hissetme ve davranma şeklini değiştirmesini gerektirir. Bu değişimler zorlayıcı ve korkutucu olabilir. - Terapiye gitmek istemediğiniz veya konuşacak hiçbir şeyinizin olmadığınıdüşündüğünüz zamanlar olabilir. Bu durum normaldir ve sürecinizin bir parçasıdır. Terapi, kişisel bir yolculuktur ve bu yolculukta dalgalanmalarolması doğaldır.
Terapiye Gitmek İstemediğinizde Neler Hissedebilirsiniz?
• Motivasyonsuzluk: Terapinin faydalarını sorgulayabilir ve devam etme isteğinizi kaybedebilirsiniz
• Direnç: Geçmişle yüzleşmek ve duygularınızı açığa vurmak zor olabilir. Bu nedenle, kendinizi geri çekebilir ve terapiste direnç gösterebilirsiniz
• Sıkılma: Konuşacak yeni bir şey olmadığını hissedebilir ve terapi seanslarının monotonlaştığını düşünebilirsiniz.
• Umutsuzluk: Değişimin mümkün olmadığını ve terapinin size yardımcı olamayacağını hissedebilirsiniz.
Unutulmamalıdır ki:
• Terapi sürekli bir ilerleme değildir. Bazen geri adım atmanız veya duraksamanız gerekebilir
• Terapistiniz sizi yargılamaz veya eleştirmez. Terapistiniz size yardımcı olmak ve sizi desteklemek için buradadır.
• Terapi zaman alır. Değişimi görmek ve terapinin faydalarını hissetmek için zamana ihtiyacınız var. - Terapiye başlayan birçok kişi, terapistlerine karşı kendilerini en iyi şekilde göstermek gibi bir yanlış algıya sahip olabilir. Bu algı, gerçek duyguları ve düşünceleri paylaşmaktan çekinmeye ve terapistten tam olarak faydalanmayı engellemeye yol açabilir.
Unutmayın, terapistiniz size ahlaki yargılarda bulunmak için değil, size yardımcı olmak için buradadır. Terapi ortamı, güvenli ve gizli bir alandır. Bu alanda kendinizigerçek benliğinizle göstermekten çekinmemelisiniz.
Terapistinize Kendinizi Gerçek Benliğinizle Göstermenin Faydaları:
• Daha derin bir terapi ilişkisi kurmanıza yardımcı olur. Terapistinizle ne kadar açık ve dürüst olursanız, terapi ilişkiniz o kadar güçlü ve güvenilir hale gelir.
• Kendi kendini keşfetmenize ve geliştirmenize yardımcı olur. Duygularınızı ve düşüncelerinizi bastırmak yerine, terapistinizle paylaşmanız sizi daha iyi anlamanıza ve kendinizde değişim yaratmanıza yardımcı olabilir.
• Daha etkili bir terapi süreci sağlar. Terapistiniz sizi tam olarak tanıdığında, size en uygun terapi yöntemlerini ve yaklaşımları uygulayabilir. - Terapi, her bireyin kendine özgü bir yolculuğudur. Bu yolculukta tek bir doğru yol veya sabit bir süre yoktur. Terapinin süresi ve içeriği, her bireyin ihtiyaçlarına, problemlerine ve kişilik özelliklerine göre değişir. Bazı kişiler için kısa bir terapi süreci yeterli olabilirken, bazılarının daha uzun süreli bir terapiyeihtiyacı olabilir. Terapinin süresi, terapistinizle birlikte ve ilerleme durumunuza göre belirlenecektir. Terapinin içeriği de kişiden kişiye değişir. Bazı terapiler geçmişe odaklanırken, bazı terapiler şimdiki zamana ve geleceğe odaklanır. Terapistiniz, sizinle ve ihtiyaçlarınıza göre terapi içeriğini belirleyecektir.
Önemli olan terapiyi ne kadar sürede bitirdiğiniz değil, terapiden ne kadar fayda sağladığınızdır. Terapistinizle açık bir şekilde iletişim kurarak ve ihtiyaçlarınızı dile getirerek en verimli şekilde terapi sürecinden faydalanabilirsiniz. Herkesin terapi yolculuğunun kendine özgüdür.
Terapistin Rolü Dışında Kalan Durumlar:
• Sihirli değnek: Terapistler sihirli değnekleri yoktur ve problemlerinizi anında çözme yeteneğine sahip değillerdir
• Ahlak polisi: Terapistler ahlak polisleri değildir ve sizi ahlaki açıdan yargılama yetkisine sahip değillerdir.
• Ebeveyn: Terapistler ebeveynleriniz değildir ve size ebeveynlik yapma yetkisine sahip değillerdir.
• Arkadaş: Terapistler arkadaşlarınız değildir ve sizinle özel bir ilişki kurma yetkisine sahip değillerdir.
• Doktor: Terapistler doktor değildir ve size tıbbi teşhis koyma veya ilaç yazma yetkisine sahip değillerdir.