Anksiyete Nedir?

Anksiyete, insan deneyiminin evrensel bir parçası olmakla birlikte, şiddeti ve sıklığı bireyler arasında önemli farklılıklar gösteren karmaşık bir psikolojik durumdur. Bu durum, hem bireyin zihinsel sağlığını hem de günlük yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Anksiyetenin tam olarak anlaşılması ve etkili tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi için, bu durumun hem biyolojik hem de psikolojik boyutlarının ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Anksiyete, evrimsel süreçte hayatta kalma mekanizmalarından biri olarak gelişmiştir. Tehlike anlarında vücudun verdiği doğal bir tepki olan “savaş ya da kaç” tepkisi, anksiyetenin biyolojik temellerini oluşturur. Bu tepki sırasında, sempatik sinir sistemi aktive olur ve kalp atış hızının artması, terleme, nefes darlığı, kas gerginliği gibi fizyolojik belirtilere neden olur. Bu belirtiler, bireyin bedeni için potansiyel bir tehlike olduğunu algılamasına ve buna karşı hazırlık yapmasına yardımcı olur. Anksiyete bozukluklarında, bu fizyolojik tepki, gerçek bir tehdit bulunmasa bile aşırı ve tekrarlayan bir şekilde ortaya çıkar. Beyindeki amigdala, hipotalamus ve hipofiz gibi yapıların, anksiyete deneyiminde önemli rol oynadığı bilinmektedir. Bu bölgeler, korku ve stres tepkilerinin düzenlenmesinde ve duygusal hafızanın oluşumunda görevlidir.Ayrıca, nörotransmitterler olarak bilinen kimyasal maddelerin (örneğin, serotonin, norepinefrin, GABA) dengesizlikleri de anksiyetenin ortaya çıkmasında etkili olabilmektedir. Anksiyete, sadece fiziksel bir deneyim olmakla kalmaz, aynı zamanda derin psikolojik etkiler de yaratır. Endişe, korku,kaygı gibi olumsuz duygular, olumsuz düşünceler ve geleceğe yönelik olumsuz beklentiler, anksiyetenin psikolojik bileşenini oluşturur. Bireyin geçmiş deneyimleri, öğrenme süreçleri, kişilik özellikleri ve çevresel faktörler, anksiyete düzeyini etkileyebilir. Anksiyete, karmaşık ve çok boyutlu bir durumdur. Hem biyolojik hem de psikolojik faktörlerin etkileşimi, anksiyetenin ortaya çıkmasında ve devam etmesinde önemli rol oynar. Bu nedenle, anksiyetenin etkili bir şekilde tedavi edilebilmesi için, biyolojik ve psikolojik tedavi yöntemlerinin bir arada kullanılması gerekmektedir.


Sadock BJ, Sadock VA: Kaplan and Sadock’s Synopsis of Psychi- atry. 10th Edition. Philadelphia. Lippincott Williams and Wilkins, 2007; 579-627.
Mercan, S. (2010). Deri Hastaliklarinin Psikojenik Sonuçlari ve Komorbiditeler/Psychologic Outcomes of Dermatological Diseases and Comorbidities. Türkderm: Türk Deri Hastalıkları ve Frengi Arşivi= Turkderm: Turkish Archives of Dermatology and Venereology, 44, 25